Şehrin kanayan yarası en mühim markası önemli bir seviyede mücadele ediyor müthiş tesislere sahip müthiş imkanlara sahip bir kentin bolluk içinde yokluk çeken yetim çocuğu ...
Bu sezona yine kaosla başlayan takım ilk hafta transfer tahtasını açamayıp gençlerle başladığı ligde o günden verdi belki bugünlerde ki direnişinin sinyalini gencecik çocuklar Serik deplasmanında öyle şahsiyet koydular ki ortaya sanki bu potansiyelli şehrin takımına sahip çıkamayan büyüklerine , iş adamlarına haykırarak çığlık atarcasına ...
Sezona kötü başlayan takımda teknik ekip değişti sonrası Sinan Yücer geldi her gün bir oyuncunun ihtar gönderdiği haftada bir oyuncunun sözleşme feshi yaptığı , bolluk içinde yokluğa düşmüş takımın başına , beklenti ışık hızıyla küme düşmek olur mu hiç bir takımın taraftarında veya şehirde evet maalesef öyleydi ama hoca bu takımı o noktada alıp yedi maçta 17 puan toplayarak hem yenilmezlik serisi yakaladı hemde play-off barajına yaklaştı, takımın yıldızları Ergin Keleş ve Mehmet Alaaddinoğlu bu süreç içerisinde sözleşmelerini fesh etti...
Bir sözleşmeli hocanın cesaretini gösteremiyor şehrimizin ileri gelenleri maalesef takım kanayan yara şehirde ama bu haldeyken hem onurla mücadele edip markayı patlatıyor hem de açtığı yaralarına kendisi merhem oluyor. Taraftara da merhem oluyor. Galibiyetlerle biten her hafta başı bütün şehir acaba bu hafta kim gidecek ya da hangi kaosla uyanacağız diye düşünüyor. Oysa ki ülkenin en büyük tesisleri bu şehirde, spor için özellikle futbol için bütün imkanlar uygunken bu yaşananlar ve gelişemeyen spor kültürü derin bir çelişki...
Son sözümde taraftara evet kırgınlık var coşkularını kaybeden bir topluluk var yalnız Ali , Veli , Nuri vs gider kulüp kalır, kulübe ve armaya küsemezsin. Takım & Taraftar ilişkisi karşılıksız bir aşktır . Şu yokluk içerisinde yazılan destana kayıtsız kalmak şehre ihanettir taraftarlar nefesini bari esirgemesin hor görülen yok sayılan bu büyük armaya.
