Hüseyin Özaşkın


YERLİ MALI YURDUN MALI HERKES BUNU KULLANMALI !ÇİFTÇİYE HAYVANCIYA SAHİP ÇIKILMALI !

Köşe Yazarımız Hüseyin Özaşkın Yeni Köşe Yazısında


Gündemdeki en önemli meselelerden birisi olan,Filistin’deki mazlumların gördükleri zülüm,dünyada yankı uyandırmış bu zülüm ve savaş hasebiyle başlatılan boykot bize milletçe üretmenin ve yerli malı ürünlerin önemini ve değerini bir kez daha hatırlatmıştır.

  12-18 aralık tarihleri arasında tüm Türkiye Cumhuriyeti’nde ve özellikle de okullarımızda kutlanan belirli günler ve haftalar içerisinde en önemlisi olan yerli malı haftası ile,tüketicilerin bilgilendirilmesi,yerli malı tüketimin seçilip yaygınlaştırılması ve yerli malı tüketimin artırılması hedeflenir .1946 yılından itibaren kutlanılan yerli malı haftası,1983 yılında Tutum Yatırım ve Türk malları haftası olarak ismi değiştirip kutlandı.Bu kadar zamandır kutlanılan bu haftanın önemini Filistin-İsrail Savaşı ile görmüş olduk.Ülkemizde kullanılan bir çok ürünün İsrail ve onun bu zulme en büyük destekçisi ABD malı olduğu,bilinçsiz tüketimin dünyaya zülüm olarak döndüğünü bir sakızın,bir çikolatanın,bir temizlik ürününün bile bizi de farkında olmadan bu zulme ortak edebileceğini tarihin tekerrürü ile teyit etmiş olduk.Bununla birlikte bu devletlerin ürünlerinin muadili olan bir çok ürünün de aslında ülkemizde üretildiğini,bilinçli şekilde alışveriş yapıldığı taktirde bizim de ürünlerimizin tercih edildiğini son zamanda yapılan şirketlerin küresel ve yerel borsadaki değer kayıpları ve kazançları grafikleri ile görmekteyiz.Bu ürünlerin çeşitliliği içerisinde de en çok da pazar payı yüksek olan GIDA kaleminin üzerinde durulması gerekmektedir.Bu kalemdeki üretimin artırılması,markalaşmanın önünün açılması,firmalara teşvikler verilmesi,bu menhecten yola çıktığımızdaysa,her zaman söylediğimiz gibi ÜRETİCİYE yani tarım ve hayvancılık yapan vatandaşlarımıza bir altın mahiyetinde kıymet verilmeli özellikle de onlara mazot,tohum,ilaç,yem,veterinerlik hizmetleri gibi bir çok kalemde her alanda yapılan yardım destek ve teşvikin çok daha fazla yapılması gerekmektedir.Ticarette durmayan pazar dediğimiz gıda ve sağlık sektörünün (buna veterinerlik hizmetleri de dahildir)temel taşı tarım ve hayvancılık ile uğraşan vatandaşlarımızdır.Bu duruma yakın zamandan örnek olarak ise hala devam etmekte olan Rusya-Ukrayna Savaşını gösterebiliriz.Savaş sebebi ile bölgeden geçemeyen tahıl gemileri neredeyse bir küresel gıda krizine sebep olacaktı.Etrafımız her taraftan bir ateş çemberindeyken bizim de başımıza gelebilir !ihtimalini göz önünde bulundurup üretime daha fazla önem verilmeli özellikle de gıda üretiminde,ülkemizin coğrafi konumunu göz önünde bulundurduğumuzda,dünyada zirveye taşımamız gerekmektedir. Tarım ve hayvancılık alanındaki yapılan sağlam politikalarla, metropollere yapılan göç patlamalarının önüne geçilmiş bu doğru orantıda da işsizlikle mücadele edilmiş olacaktır.
   Yazımın sonunda sadece Filistin’de zülüm gören mazlumlardan bahsetmek,diğer taraflara gözümü yummak ve iki yüzlülük hissettirceğinnden;AFGANİSTAN, SURİYE,IRAK,MISIR,YEMEN,LİBYA,ÇEÇENİSTAN ve TÜM İSLAM COĞRAFYASINDAKİ MÜSLÜMANLARIN,DÜNYANIN KÖR BAKTIĞI,UNUTTUĞU GÖRÜLMEMİŞ ZULME UĞRAYAN ARAKANLI VE KEŞMİRLİ MÜSLÜMANLARIN VE BİZİM EN BÜYÜK KEDERİMİZ ÇİN DEKİ IRK VE DİN KARDEŞLERİMİZ OLAN UYGUR TÜRKÜ MÜSLÜMANLARIN  DA ZULÜMLERİNİN SON BULMASINI YÜCE ALLAH cc DEN NİYAZ EDİYORUM.
   Şuhut'a siyasetin nabzını tutmaya ve güncel meselelerden bahsetmeye devam edeceğiz.