İnsan Kendini Sevmek İçin Neler Yapmalıdır ?
Hemen tüm kişisel gelişim kitaplarının hepsinde, istediğimiz hayatı yaşamamız için yapmamız gerekenler listesinin başında kendini sevmek geliyor. Osho: “Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar” der.
Çevremizde kime sorsan lafta kendini çok seviyor ama çok az kişi istediği hayatı yaşıyor. Dolayısıyla “ kendimi gerçekten seviyor muyum? ” sorusuna verdiğimiz cevabın doğruluğunu sorgulamakta fayda var.
Peki ya kendimizi sevip sevmediğimizi nasıl anlarız? Bunun bir ölçütü var mıdır? Daha da önemlisi de, eğer kendimizi yeterince sevmiyorsak, kendini sevmek için neler yapmalıyız, nereden başlamalıyız ?
Pek çok kişi der ki, insanın dış dünyası, iç dünyasının yansımasıdır. Bu sözün doğruluğuna, bende kendi deneyimlerim sayesinde kalpten inanıyorum.
Dışarısı içeridekilerin yansımasıysa “başkalarıyla kurduğumuz ilişki, kendimizle kurduğumuz ilişkinin yansıması” olabilir mi? Ve hatta bir adım daha ileriye gidersek “kendimizi, başkalarını sevdiğimiz kadar mı seviyoruz acaba?”
Elbette ki herkesin hayatında çok sevdiği, değer verdiği bir sürü kişi var. Anne, baba, eş, çocuklar, dostlar, arkadaşlar ve doğadaki diğer canlılara karşı duyduğumuz sevgi hepimizin paylaştığı ortak duygular.
Dolayısıyla, kimi ne kadar sevdiğimize bakarak çoğu zaman doğru değerlendirme yapmak kolay olmayabilir.
O zaman gelin olaya bir de tersinden bakalım ve yukarıdaki önermeyi ters çevirelim; “Başkalarını ne kadar sevmiyorsak, kendimizi de o kadar sevmiyoruz”.
İşte bu perspektiften, kendimizi ne kadar “az” sevdiğimize dair daha somut bir şeyler yakalayabiliriz değil mi ?
Lütfen Kendimize Karşı Dürüst Olalım
Şimdi şapkanızı önünüze koyup bir düşünün bakalım. Etrafınızda, pek hoşlanmadığınız, sizden haz etmediğini düşündüğünüz, düşman gibi görünen, negatif duygular hissettiren, yanındayken güvende hissetmediğiniz, hatta tehdit altında hissettiğiniz kişiler var mı? Ve bu negatif duyguların yoğunluğu nedendir acaba ? Kim veya kimlerden kaynaklanıyor olabilir ?
Kimileri, sadece spesifik bir kişiye karşı, çok yoğun negatif duygular besler. Örneğin aldatmış koca, sevgili ya da ortağa karşı duyulan yoğun öfke ve kızgınlık bu tür duygulardır. Kimisi ise, etrafındaki çok sayıda kişiye karşı, daha az yoğun negatif duygular hisseder. Mesela işyerinde ya da gelin gittiği ailede dışlandığını düşünen bir kişinin, o ortamdaki insanlara karşı gücenme, kırgınlık ve kızgınlık beslemesi gibi...
İşin güzel tarafı, çift yönlü bu önermenin herhangi bir yönü üzerinde çalışıp onu iyileştirirseniz, otomatik olarak diğer yönüyle de şifa bulmuş ve iyi hissediyor olursunuz. Eğer buraya kadar sorununuzun çözümünü bulmuş iseniz yazıyı okumayı kesebilirsiniz. Diğer türlü okumaya devam edin
Örneğin, hayatınızda çok yoğun kızgınlık ve öfke duyduğunuz biri varsa ve onu yürekten affederseniz, kendinizi daha çok affedip seversiniz. Kendinizi daha çok sevmenin mükafatını ise, bütünsel iyilik hali olarak alırsınız.
Diğer yönden gider ve kendinizi daha çok sevmek için değerli ve özel hissettirecek bir şeyler yaparsanız, başkalarıyla olan ilişkilerinizin de otomatik olarak şifalandığını görürsünüz. Peki ya Siz, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Birinci yol, yani “affetmek”, zorlu ve çetin olduğu kadar en etkili ve hızlı yoldur. Bu konuyu diğer bir yazılarımda daha detaylı bir şekilde ele alıyorum. Beni Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya mecralarından ve Youtube Kanalımdan takip etmeye devam edin beğeni ve yapıcı yorumlarınızı bekliyorum. Yıkıcı yorumcular kendi içlerinde yıkımlarına devam etsinler onlarla şimdi yollarımı ayırıyorum
İkinci yol yani “kendini sevme” adına çalışmalar yapmak, biraz daha orta vadede sonuç verir. Ve eninde sonunda birinci yol ile birleşir. Öz sevgisi güçlenmiş bir kişi, affetme sürecinde çok daha kolay ilerler değil mi ?
Peki, kendini sevmek için ne gibi çalışmalar yapılabilir?
Bu konuyla ilgili pek çok hipnotik telkinler, meditasyon müzikleri ve şifa teknikleri yada kişisel gelişim kursları var. Ancak bu yazımda günlük yaşamda kolaylıkla uygulanabilen bir metodu sizlerle paylaşmak istiyorum. Adını biraz da esprili olsun diye ” Ruhsal kremlenme” koydum
Orjinal Köşe Yazısına Git