Her gün elimizin altında, çoğu zaman farkında bile olmadan tükettiğimiz bazı gıdalar var. Onlardan biri de kırmızı soğan… Kimi zaman salatalarımıza renk katar, kimi zaman soframızdaki yemeklere lezzet verir. Ama belki de en önemlisi, bize farkında olmadığımız bir sağlık zenginliği sunar.
Modern hayatın hızlı temposu, hazır gıdalar ve düzensiz beslenme alışkanlıkları sağlığımızı sessizce yıpratıyor. İşte bu noktada, mutfağımızın mütevazı kahramanı kırmızı soğan devreye giriyor. İçeriğindeki kuersetin ve antosiyaninler, vücudumuzun en çok ihtiyaç duyduğu doğal koruyucular arasında. Hücrelerimizi yaşlanmanın ve serbest radikallerin zararlı etkilerinden korurken, kalp ve damar sağlığımıza da destek oluyor.
Birçoğumuz kalp krizi ve damar tıkanıklığı riskine karşı ilaçlara, pahalı takviyelere yöneliyoruz. Oysa kırmızı soğan, düzenli tüketildiğinde kötü kolesterolü düşürmeye, iyi kolesterolü yükseltmeye yardımcı olabiliyor. Kan dolaşımını iyileştirerek hem kalbimize hem de damarlarımıza dostça el uzatıyor.
Kış aylarında en büyük korkumuz grip, nezle, soğuk algınlığıdır. İşte tam da burada kırmızı soğan, C vitamini ve doğal antibakteriyel özelliği ile bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir kalkan görevi üstleniyor. Çiğ olarak tüketildiğinde bu etkisini çok daha güçlü hissetmek mümkün.
Bir başka önemli faydası da kan şekeri dengeleme özelliği… Diyabet riskine karşı kırmızı soğan, içeriğindeki kükürt bileşikleri sayesinde kan şekerinin düzenlenmesine destek oluyor. Ayrıca lif ve prebiyotik içeriğiyle sindirim sistemini koruyor; bağırsak sağlığını iyileştirerek kabızlık gibi sorunları azaltıyor.
Belki en çok ihmal ettiğimiz noktalardan biri kemik sağlığı… Özellikle kadınlarda ilerleyen yaşlarda kemik erimesi büyük risk oluşturuyor. Kırmızı soğan, kemikleri güçlendiren mineraller barındırıyor ve bu yönüyle de sofralarımızda daha çok yer hak ediyor.
Aslında mesele çok basit; sağlıklı yaşamın sırları çoğu zaman çok yakınımızda, soframızda duruyor. Pahalı ilaçlar, şifalı bitkiler aramadan önce mutfağımızdaki değerli gıdaları keşfetmek gerekiyor. Kırmızı soğan, bunun en güzel örneklerinden biri.
Belki biraz kokusu keskin, keserken gözümüzü yaşartıyor; ama unutmamak lazım, şifa çoğu zaman gözyaşıyla başlar. Salatanıza bir parça kırmızı soğan ekleyin, yemeğinize son dokunuşu onunla yapın ya da turşusunu kurun. Bu küçük alışkanlıklar hem sofranıza renk hem de sağlığınıza uzun vadede büyük fayda katacaktır.
Gelin bugün bir karar verelim: sofralarımızda kırmızı soğana daha çok yer açalım. Çünkü şifa bazen en yakınımızdadır.
10086,31%-2,74
41,95% 0,26
49,15% 0,23
5856,43% 0,58
9693,42% 0,00