Karanlıkları yürekleriyle aydınlatan, cesaretle ölüme meydan okuyan ve hain darbe girişimine geçit vermeyen aziz milletimizin şanlı zaferi 15 Temmuz Demokrasi ve Mili Birlik Günü ‘nün 9. yıl dönümü dolayısıyla Anma Programı düzenlendi.
Anma programı Afyonkarahisar Belediyesi Mehteran ekibinin kahramanlık türkülerini seslendirdiği gösterisiyle başladı.
Ardından Afyonkarahisar İl Müftülüğü İlahi Grubu sahne aldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının akabinde Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ülke genelinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Sancak Koşusu kapsamında, farklı branşlardan sporcular 100 metrelik etaplar halinde konumlanarak şehitler anısına taşıdıkları sancakları Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’na takdim etti.
15 Temmuz gecesi milletimizin istikbali, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için ölüme yürüyen ve şehadet mertebesine erişen şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz için Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.
Bu Meydan, Bu Şehir ve Bu Millet; Büyük Bir Direnişin Canlı Tanığıdır
Zafer Meydanını dolduran il protokolü ve vatandaşlara hitap eden Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Bugün burada, tarihe altın harflerle kazınan bir kutlu direnişin; milletimizin iradesine, özgürlüğüne ve devletine sahip çıktığı 15 Temmuz’un, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıl dönümünde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu meydan, bu şehir ve bu millet; 15 Temmuz 2016 gecesinde tarihe geçen büyük bir direnişin canlı tanığıdır. O gece; milletimizin iradesine kast eden, ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milletimizi esaret altına almak isteyen hain FETÖ terör örgütü, kanlı bir darbe girişiminde bulunmuştur. Darbeye kalkışan alçaklar ülkemizin semalarında Alçak uçuş yaparken; bilmiyorlardı ki bu topraklarda her bir yürek, vatan sevgisiyle çarpar ve gerektiğinde o vatan uğruna canını seve seve verir” dedi.
15 Temmuz Bir Millî Bilinç Manifestosudur
O gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milletimizin sokaklara döküldüğünü, tankların önünde durup kurşunlara göğsünü siper ettiğini hatırlatan Vali Yiğitbaşı, “Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla; bayrağını eline alan her bir fert, demokrasiye, özgürlüğe ve bu aziz vatana sahip çıkmıştır. O gece 253 kahraman şehidimiz, vatanımızın aziz toprağına düşerken; 2 binden fazla gazimiz ise göğsünü bu hayasızca akına siper ederek cesaretin ve fedakârlığın sembolü olmuştur. 15 Temmuz, sadece bir darbe teşebbüsünün bastırıldığı bir tarih değil; aynı zamanda bu milletin, Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na, oradan 15 Temmuz’a uzanan engin vatan aşkının ve köklü imanının bir kez daha alevlendiği gündür. Bu nedenle 15 Temmuz, bir “demokrasi zaferi” olmanın ötesinde, milletimizin bağımsızlık tutkusunun, birlik ruhunun ve özgürlük iradesinin yeniden haykırıldığı bir "millî bilinç manifestosu"dur. Bu duygu ve bilinçle 15 Temmuz, Çanakkale’deki ruhun ve Kurtuluş Savaşı’ndaki sarsılmaz azmin yeniden canlandığı bir “diriliş gecesi” olmuştur. Bugün, bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin en önemli görevidir” diye konuştu.
Demokrasi Nöbetlerinde Sergilenen Dirayet, Türkiye Yüzyılı’nın Temel Harcıdır
15 Temmuz darbe girişiminin millet iradesini hedef aldığını vurgulayan Vali Yiğitbaşı, “O gece, Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmış; milletin iradesi hedef alınmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki bu milletin iradesi ne tankla bastırılır ne uçakla sindirilir ne de bir avuç hainin tuzağıyla esir alınabilir. Çünkü bu irade asırlara hükmetmiş bir devlet aklının, binlerce yıllık bir medeniyetin ve sarsılmaz bir inancın tezahürüdür. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, “15 Temmuz gecesi hürriyet aşığı bu millete zincir vurmayı tekrar denediler ve hamdolsun başaramadılar. Demokrasi nöbetlerinde sergilenen dirayet, Türkiye Yüzyılı’nın temel harcıdır.” Bugün bizlere düşen görev, 15 Temmuz’daki o direniş ruhunu diri tutmak; o gece toprağa düşen şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak; gazilerimizin kahramanlığını minnetle yaşatmak ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla devletimizi, demokrasimizi ve milletimizin birlik ruhunu daha da yüceltmektir” diye konuştu. Bizler biliyoruz ki; bu millet “Ya istiklal ya ölüm” diyerek kurduğu Cumhuriyetine, istiklâline ve iradesine kastedenlere asla boyun eğmeyecek; hangi karanlık odak olursa olsun, bu topraklarda hiçbir hain emeline ulaşamayacaktır. Bizler iyi biliyoruz ki; istiklal, bu milletin varoluş mücadelesinin temel ilkesidir. Çünkü esaret bizim için ölümden daha beterdir. Bu gerçeği milletimiz 15 Temmuz gecesi bir kez daha canı pahasına ispatlamıştır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Türkiye’den Büyük Olduğu Hakikati Anlaşıldı
Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu hakikatinin 15 Temmuz gecesi bir kez daha güçlü bir şekilde anlaşıldığını belirten Vali Yiğitbaşı şöyle devam etti: “Bu millet, FETÖ’cü alçaklara karşı varını yoğunu ortaya koyarak, eliyle yetiştirdiği ekinleri ateşe vererek ve ekin gibi biçileceğini bildiği evladını hainlerin üzerine göndererek, devletine, bayrağına ve ezanına sahip çıkmıştır. Bu vesileyle, tüm aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz’da canını ortaya koyan her bir vatandaşımıza selam olsun. Onlar, bu toprakların ebedi bekçileri oldular. Onların kanıyla sulanan bu vatan, bir kez daha hürriyetine kavuştu. Ruhlarınız şad, mekânlarınız cennet olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi; “O gece meydanlarda yazılan destan, sadece Türkiye’nin değil, tüm mazlum milletlerin ilham kaynağı olmuştur.” Yine Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi o gece meydanlarda yazılan desten sadece Türkiye’nin değil tüm mazlum milletlerin ilham kaynağı olmuştur. Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Bugün, bizler Türkiye Yüzyılı vizyonu ile devletimize, demokrasimize ve milletimizin iradesine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bayrağımızdan da ezanımızdan da vatanımızdan da ve bu memleketin hiçbir evladından da asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın milletimizin sarsılmaz iradesi. Yaşasın demokrasimiz, birlik ve beraberliğimiz. Hepinizi en derin saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.”
15 Temmuz Destanının anlatıldığı video gösterimi ilgiyle izlenirken hafızalar yeninden tazelendi.
Şehit Sami Çiftçi Ortaokulu öğrencisi Muhammet Emin Bayat “Selam Olsun” isimli şiiri seslendirdi.
Gazeteci İbrahim Güneş de 15 Temmuz’a giden süreci ve zihinlerde yaşanan işgalleri anlatan bir konuşma gerçekleştirdi.
Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkemizin her bir noktasında meydanları dolduran vatandaşlara hitap etti.
15 Temmuz Gazisi olan şehit kızı Ayşe Emine Özyiğit’in söyleşisinin ardından sevilen sanatçı Mustafa Yıldızdoğan sahne aldı. Yıldızdoğan sevilen şarkılarını Afyonkarahisarlılarla birlikte söyledi.
00.13'te verilen salâ sonrası 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı sona erdi.
10370,71%2,46
40,27% 0,06
46,75% -0,27
4320,37% -0,26
6898,98% 0,30