AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, hafta sonu Sultandağı ve Şuhut ilçelerinde yoğun bir ziyaret programı gerçekleştirdi. Teşkilat toplantılarından esnaf buluşmalarına, köy ziyaretlerinden şehit ailesine taziye ziyaretine kadar geniş kapsamlı temaslarda bulunan Arslan, “Bizim tek kutumuz sandıktır, milletin önüne gelen oy kutusudur” sözleriyle muhalefete mesaj verdi.
Sultandağı’nda yoğun program
İlk olarak AK Parti Sultandağı İlçe Danışma Meclisi toplantısına katılan Arslan, İlçe Başkanı Kazım Sır, Belediye Başkanı Mehmet Aldırmaz ve teşkilat mensuplarıyla bir araya geldi. Yönetim kurulu üyelerinin taleplerini dinleyen Arslan, “Teşkilatlarımız bizim en güçlü bağımızdır” dedi.
Toplantının ardından ilçe esnafını tek tek ziyaret eden Arslan, vatandaşlarla da sohbet ederek sorun ve talepleri not aldı. Ardından Yakasenek köyüne geçen Arslan, köylülerle buluştu. Gelen talepleri anında ilgili kurum müdürlerini arayarak ileten Arslan, çözüm sürecinin takipçisi olacağını söyledi.
Şuhut’ta inceleme ve ziyaretler
Sultandağı programının ardından Şuhut ilçesine geçen Arslan, yapımı devam eden kapalı spor salonunda incelemelerde bulundu. Ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı yüzme havuzunu ziyaret eden Arslan, yetkililerden bilgi aldı.
Zeytin Dalı Harekâtı’nda şehit düşen İbrahim Imış’ın babası Ali Imış’ı da evinde ziyaret eden Arslan, “Şehitlerimizin emaneti başımızın tacıdır. Terörsüz bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Günün sonunda AK Parti Şuhut İlçe Danışma Meclisi toplantısına da katılan Arslan’a, AK Parti İl Başkanı Turgay Şahin ve yönetim kurulu üyeleri eşlik etti.
“Bizim siyasetimiz gönül siyasetidir”
Toplantıda yaptığı konuşmada muhalefete de göndermelerde bulunan Arslan, şunları söyledi:
“Bizim siyaset anlayışımız milletin derdiyle dertlenmek, çözümü de anında üretmektir. Esnafımıza gidiyoruz, köylümüzle oturuyoruz, gençlerimizi dinliyoruz. Talepleri kameralar önünde şov yapmak için değil, çözüm için dinliyoruz.
Milletimizin iradesini kutulara sığdırmaya çalışanlar oldu, baklava kutularının içine sakladıklarıyla hatırlananlar oldu. Bantla, kamerayla, montajla iş yapanlar oldu. Ama millet artık o kutuları da, o bantları da çok iyi tanıyor.
Bizim siyasetimizde kutu değil, gönül var; bant değil, emek var; kamera şovları değil, gerçek hizmet var. Bugün buradan tekrar söylüyorum: Bizim tek kutumuz sandıktır, milletin önüne gelen oy kutusudur. Ve biz o kutunun emanetine gece gündüz sahip çıkacağız.”
