Bayram sabahına eriştik elhamdülillah… Rabbimizin lütfuyla bir Kurban Bayramı'na daha kavuştuk. Bayramlar sadece takvim yapraklarında değil, gönüllerde bir uyanış, bir arınmadır. Bu bayramda sadece kurbanlıklarımızı değil, kötülükleri de keselim!
Gıybeti keselim…
Yalanı keselim…
Dedikoduyu, haksız kazancı, torpili, adaletsizliği, kibri, kırıcı dili, kalp kırmayı keselim.
İnsanları kandırmayı, hak yiyip susmayı, çıkar uğruna suskun kalmayı da keselim.
Bayram, özünde bir arınma çağrısıdır. Sadece et ve kan Allah’a ulaşmaz; ona ulaşacak olan takvadır. Takvalı olmak, vicdanlı olmaktır. Temiz bir kalp, doğru bir dil ve adil bir duruşla yaşamaktır.
Ama bugün bayramı buruk yaşayanlar var…
Gazze’ye hiç gitmedim, belki fiziken orada değilim ama kalbim orada. Ruhum, aklım, vicdanım orada. Gazze’de bu sabah çocuklar bayramlık giyemedi. Şeker toplayacak elleri yok artık birçoğunun. Anne kokusu yerine enkaz kokusu var. Baba sesi yerine patlama sesleri var. Bayram namazına gidecek cami kalmadı. Orada bayram yok, orada hâlâ ölüm var, zulüm var, sessizlik içinde boğulan çığlıklar var.
Bu zulmü görüp hâlâ susuyorsak, hâlâ sadece kendi bayramımıza odaklanıyorsak, bir şeyleri gerçekten kesmemiz gerekiyor.
Ülkemizde de adaletsizlikler, hak gaspı, küslükler, kibirli makamlar bayram sabahına gölge düşürüyor. Bu bayram, bir silkelenme olsun. Helalleşmenin, kucaklaşmanın, arınmanın bayramı olsun. Özellikle bayramda küs kalmak yakışmaz Müslümana. Peygamberimiz, üç günden fazla küslüğün caiz olmadığını bildirirken, biz hâlâ kibirle, gururla sırt dönüyorsak; bayramı yaşamıyoruz, sadece takvimde yaşıyoruz demektir.
Dün Arafat’ta vakfeye duran kardeşlerimizle birlikte, dualar semaya yükseldi. Gözyaşlarıyla yapılan yakarışlar, kalplerin en derininden Rabb'e uzandı. Arafat’ta durmak bir arınmadır, bir doğuştur.
Dün onlar Arafat’ta vakfeye durdular, bugün artık hacı oldular.
Sadece ihramlarını değil, günahlarını da arkada bıraktılar.
Tıpkı dünyada fani olanı bırakıp Rabb’e yönelen bir ruh gibi…
Bizler burada kurbanlarımızla Allah’a yaklaşmaya çalışırken, onlar orada “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!” nidalarıyla kulluklarını ilan ettiler.
Onlar için ne mutlu ki, Arafat’ta dua edilen bir günde bayrama ulaştılar.
Allah tüm hacılarımızın haclarını mebrur, dualarını makbul eylesin. Bizleri de o kutsal topraklara kavuşanlardan eylesin.
Bu vesileyle, herkesin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Gönüllerinizde gerçek bayramlar eksik olmasın. Allah kestiğimiz kurbanları, ettiğimiz duaları ve bıraktığımız kötülükleri kabul buyursun. Gazze’ye selamet, ümmete birlik, kalplerimize merhamet gelsin…
Bayramınız mübarek olsun.
