Ahmet Sarlık


Şuhut’tan Kocatepe’ye: Zaferin İzinde

Köşe Yazarımız Ahmet Sarlık Yeni Köşe Yazısında:


Ahmet SARLIK
Anadolu Basın Birliği Başkanı
Şuhut postası için yazdı

Şuhut’tan Kocatepe’ye: Zaferin İzinde

Her milletin tarihinde kader anları vardır. Türk milleti için 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan o gece, işte böyle bir andır. O gece, Afyonkarahisar’ın mütevazı ilçesi Şuhut’taki bir Osmanlı konağında, milletin bağımsızlık iradesi yeniden doğdu. Ertesi sabah ise Kocatepe’nin doruklarından yükselen top sesleri, Anadolu’nun bağrında esaret zincirlerini parçaladı.

Şuhut Atatürk Evi: Sessiz Tanık

Bugün “Şuhut Atatürk Evi” olarak bilinen o mütevazı konak, bir evden çok daha fazlasıdır. O duvarların arasında Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, sabaha çıkacak olan büyük mücadelenin son hazırlıklarını yaptı. Lambaların solgun ışığında haritalar açıldı, kalemler işledi, dudaklardan dökülen her söz milletin kaderini belirledi.
Şimdi o evin odalarında dolaşırken, insan yalnızca eşyaları değil, tarihin solmayan izlerini görür. Sessiz duvarlar, sanki hâlâ o geceyi fısıldar.

Kocatepe: Hürriyetin Zirvesi

Ve sabah olduğunda… 26 Ağustos 1922’nin seherinde, Kocatepe’nin rüzgârlı doruklarında bir milletin yeniden doğuşu başladı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, gözlerini ufka diktiğinde yalnızca düşmanı değil, bir geleceği görüyordu: Özgür, onurlu ve bağımsız bir Türkiye.
Kocatepe’den yükselen top sesleri, yalnızca bir taarruzun değil, yüzyıllardır süren bir direnişin haykırışıydı. Her mermide vatan sevgisi, her adımda özgürlük inancı vardı.

Zafer Yürüyüşü: Geçmişten Bugüne

Bugün her yıl, 25 Ağustos gecesi Şuhut’tan başlayıp sabaha karşı Kocatepe’de son bulan Zafer Yürüyüşü, geçmişle bugün arasında kurulan bir köprüdür. Binlerce insan ellerinde bayraklarla yürürken, aslında bir millete özgürlüğü armağan eden o kahramanların ayak izlerini takip eder. Her adım, tarihe duyulan saygının, şehitlere edilen vefanın sessiz bir duasıdır.