“Bir Sessiz Saygı: 10 Kasım”
Her 10 Kasım sabahı, saat dokuzu beş geçe zaman durur…
Yüreklerde bir sızı, gözlerde bir buğu belirir. Çünkü o an, sadece bir lideri değil; bir devri, bir umudu, bir aydınlığı yitirmenin hüznüyle dolarız.
Mustafa Kemal Atatürk, bu toprakların en büyük uyanışını başlatan insandır. O, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu, aklın ve bilimin ışığıyla yoğurmuş bir yürektir.
Bugün hâlâ her nefeste, her ilerlemede, her özgür düşüncede onun izi vardır.
10 Kasım, bir yas günü değildir aslında…
Bu gün, minnetin, saygının ve sonsuz teşekkürün günüdür. Çünkü Atatürk, sadece geçmişin değil; geleceğin de rehberidir.
O’nun fikirleri, rüzgârda dalgalanan bayrağımızda, bir çocuğun gözlerindeki umutta, bir öğretmenin elindeki kalemde yaşamaya devam eder.
Evet, bedenen aramızdan ayrılmış olabilir;
ama Atatürk, bu milletin kalbinden hiç ayrılmadı.
Her 10 Kasım’da, kalabalıkların sessizliğinde değil, yüreklerin derinliğinde yankılanır O’nun sesi “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır,
fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
İşte bu yüzden;
her 10 Kasım’da bir kez daha söz veririz:
Sana layık olmaya, emaneti korumaya, Cumhuriyet’in ışığını hep yakmaya…
Sonsuz saygı, özlem ve minnetle…
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Attürk