Ergenlik… Ne çocukluk kadar saf, ne de yetişkinlik kadar karmaşık olmayan o ara dönem. Bir yandan oyun oynamak isterken, diğer yandan “büyüdüm artık” demek ister insan. İşte tam da bu yüzden, ergenlik çağında çocuk olmak hem zor hem de çok özel bir süreçtir.
Vücudun değişir, duyguların değişir, düşüncelerin bile farklılaşır. Dün seni güldüren bir şey bugün sinirini bozabilir. Bir gün “dünyanın en mutlu insanıyım” dersin, ertesi gün “beni kimse anlamıyor” diye düşünürsün. Bu iniş çıkışlar bazen yorucu olur ama aslında büyümenin bir parçasıdır.

Ergenlikte insan, kim olduğunu anlamaya çalışır. Kendi fikirlerini savunmak ister, özgür olmak ister ama aynı zamanda sevilmek ve anlaşılmak da ister. Bu dönemde hem çocukluk hayallerine hem de yetişkin olma isteğine sahip olursun.
Ailelerin ve öğretmenlerin bu dönemde çocukları anlaması çok önemlidir. Çünkü ergenlikteki bir gencin en çok ihtiyaç duyduğu şey, yargılanmadan dinlenmek ve güven duygusudur.
Ergenlik çağında çocuk olmak; bazen fırtınalı, bazen sakin bir denizde yol almak gibidir. Ama her dalga, insanı biraz daha olgunlaştırır. Çünkü bu dönem, aslında “kendini bulma” yolculuğunun başlangıcıdır.